Tiroid Kanserlerinde Histomorfolojik Bulguların Değerlendirilmesi ve Diyabet ile Birlikteliği

Amaç: Bu çalışmada tiroid kanseri türleri ile diabetes mellitus arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: 2016-2018 yılları arasında Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji bölümünde tanı alan 406 tiroidektomi olgusu retrospektif olarak hastane bilgisayar kayıt sisteminden ve Patoloji kliniği arşivinden tarandı. Bu vakalar içerisinden tiroid kanseri tanısı alanlar belirlendi. Tiroid kanserli olgulardan Diyabetes Mellitus tanılı olanlar hastane bilgi sisteminden tespit edildi. Olgular tanılarına, cinsiyet, yaş, tümör tipi, tümör lokalizasyonu, tümör çapı, lenf nodu metastazı ve uzak organ metastazı açısından sınıflandırıldı. İmmünohistokimyasal HBME1, Galaktin 3 ve Sitokeratin-19 ekspresyonu incelendi. Bulgular: Tiroid karsinomu tanısı alan 109 olgu vardı. Bu olguların yaş ortalaması 51,1’di. Kadın/erkek oranı 2,9’du. Kanser olguları 4. dekatta en yüksek oranda görülmekteydi. Tiroid papiller karsinom 55 (%50,5), mikrokarsinom 48 (%44,0), folliküler karsinom 3 (%2,8) ve medüller karsinom tanısı alan 3 (%2,8) olgu vardı. Olguların 12’inde (%11,0) vasküler invazyon ve kapsül invazyonu vardı. Tiroid papiller karsinom tanısı alan 2 (%1,8) olguda lenf nodu metastazı vardı. Tiroid kanserli 109 hastanın 14’ünde (%12,8) diyabetes mellitus vardı. Çalışma grubumuzdaki hastaların diyabet oranı ile genel popülasyon diyabet oranı karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır (p=0,519). Sonuç: Çalışmamızda diyabetin tiroid kanseri için bir risk faktörü olmadığı görülmüştür. Diyabetin düşük orandaki birlikteliği nedeniyle, diyabetli hastalarda tiroid bezi kontrolünün yapılmasının gerekliliği ortaya çıkmıştır. Diyabetin tiroid kanseri için bir risk faktörü olduğunu belirtmek için daha çok veriye ihtiyaç vardır.